YANILSAMA

YANILSAMA

27 Temmuz 2010 Salı

KAHRETMEK İÇİN

Düştü
Kısaldı
Oyuktu
Bir kuşun bıraktığı hafiflikti
Birikmemişti
Bırakmışlardı susuzluğuna
Bulutlar çekip gitmişti
Rüzgarlar çekip gitmişti
Ve sonralar da çekip gitmiş…
Kanayan damlamıyordu
Sayıklıyordu durmadan
Sıkışıp kalıyordu
Acıyordu
Bağırıyordu öfkeden
Üç kere dönüyordu etrafında
Hiçbir şey damlamıyordu
Beş kere dönüyordu
Yok bişi
On yüz bin
Kemikleri dağılıyordu
Ama ayak bastığı her yer başka oyuklara dönüşüyordu
Mağmaya diyordu mağ ma ya
Bütün yiteni geri alırcasına
Kahretmek için
Ayağında zinciri….

Murat Küçükaydın

19 Temmuz 2010 Pazartesi

TUZ VE KUM

uykuların yüzü karardığında
ebem kuşağı gibidir sevişmek
ilkellik+dokunmak ve düşünmek

uykularımın yüzü karardığında
balıkçı gemileri gibi ilerler ayaklarım
ne çare ki,
poseidon amansız öfkesini çalınca krallığına
kara saçlarına takılır
çatalı uzun
üç başlı yabasında asılı kalır düşlerim
tuzlanırım hem de kumlanırım
çaresiz bir gram rüzgar dönmez kıyıya
poseidonun has bahçesinin kumlarının altında
kalırım başı boş
ve lir çalan perilerin ninnilerinde boğulur
ve ağlardan trollere çekilrken bedenim
çığlık çığlığa uyanırım
sırtın dönük uyurken bulurum seni
fırtınanın saçlarına benzer saçların
yine kasıklarımda kaldı vurgun yemişliğim

ve uykularımın yüzü sabahladığında
yataktan çıkar silkelenirim
çünkü tuz ve kum kokuyorumdur hala


Mehmet Murat Küçükaydın

13 Temmuz 2010 Salı

KAR(A)LTI DÖNGÜSÜ

Bırak her şeyin yeri değişsin bu gece
Gökyüzünden bilye yapsın çocuklar
Gün yırtığı bir şehir kurulsun düşlere
Kelimeler başka yürüsün
Ay ve ağaçlar başka
Ne yüzler var sokaklardan çalınmış
Ne hatırlamalar
Ne aldanmalar
Kor bir damla gökyüzünden dökülen
Köy bir sessizlik dudaklara sürülen
Bilme şimdi zamanı
Bırak değişsin rüzgâr
Ceplerine doldursun bir çingene geleceği
Duru olsun girişler çıkışlar
Pencereler salıncak
Benziyor çocuk büyümeye
Benziyor aşk ölmeye
Benzemiyor ama kimse kimseye
Durmuyor toprak koşuyor ha bire
Gir içeri ruhum hoş geldin
Masada ki ayna senin
Bir gün gidecekler saklı içinde
Bırak dökülsün sırları
Esrarı mahşerin
Her şeyin yeri değişsin bu gece
Kuşlar ve düşler aynı pencerede uyusun

M. Murat Küçükaydın